30 yıldır Ä°zmirliyim. 30 yıldır Karşıyakalı'yım. Ama aslen Tatarım. Hem de Kırım Tatarı... Hani ÅŸu 1944’te topraklarından topyekûn sürgün edilenlerden. .. Büyüklerimin yıllarca burnunun ucu titredi, “memleket” dendiÄŸinde. O nedenle bilirim toprak denilen ÅŸeyin köklerinin yüreklerde yattığını...
Hayatımı paylaştığım, sevdiğim adam bir Karadenizli. .. Anneden ve babadan. Tam bir Laz sizin anlayacağınız... En yakın arkadaşım Çerkez... Alt komşumuz Kürt... İki kat üstte, çok sevdiğim bir Ermeni oturuyor. Çocukluk arkadaşım Rum... Evin dördüncü kızı İpek, Yugoslav göçmeni...
Ve biz hepimiz Ä°zmirliyiz... Ve ben bir faÅŸistim.
Büyük ve renkli kocaman bir mozaik tabloyuz. İçimizden birimizin renkleri çıkarılsa o tablodan, genel görüntümüz bozulur, sessiz ve kör kalırız.
Yaklaşık bir haftadır son olaylardan sonra Ä°zmir’e Ä°zmirli'ye yapılan saldırıları okuyorum, dinliyorum.. . Kızıyor muyum? Hayır...
EleÅŸtiriyi yapanlar ne bu ÅŸehirden, ne de bu ÅŸehrin insanlarından haberdar... Ellerinde bir takım veriler, arada bir gelip kıyıdan kıyıdan izledikleri bizleri yazıyorlar. Yazmıyorlar aslında, ağır ve haksız bir eleÅŸtiri yaÄŸmuruna tutuyorlar. Ve hatta, tabir uygunsa, adeta “kin kusuyorlar”. Ä°ÅŸte ben de bu noktadan hareketle kızmıyorum onlara. Öylesine zavallılar ki, yazıları ile faÅŸizanlık yaptıklarının bile farkında deÄŸiller.
KardeÅŸim; öncelikle ÅŸunun altını çizelim. O gün bu ÅŸehrin sokaklarında olanlar bir sosyal patlamadır. Bunun tek sorumlusu da hükümettir. Üç beÅŸ oy kaygısıyla tamamen bir kılıf düzeneÄŸi ile sundukları o sözde “demokrasi açılımını” bu ÅŸehrin insanları yutmamıştır.
İzmirli yüzyıllardır, farklı etnik kimlikleri bağrına basmış, usul usul onları birbiri ile kaynaştırıp, bir arada yaşatmış bir topluluktur. Ama kimse kusura bakmasın bu şehrin denizinin dayandığı sırtında koca bir şehitlik yatmaktadır.
Vapurla bir yakadan öteki yakaya geçerken orada yatan genç bedenlerin ruhları sarar bu şehri. Acısı büyük anaların, gözyaşlarını içine akıtan şehit babalarının memleketidir İzmir. Yıllardır, köşedeki camiden kaç şehit cenazesini kaldırdığımızı kimse saymaya cesaret edemez.
O nedenle elin teröristini davul ve zurnayla karşılayıp, neredeyse kahraman ilan edeceklere elbette tepki gösterecektir. Kaldı ki; Ä°zmirliye “faÅŸist” diyen zihniyet önce PKK’ya “terör örgütü” , üyesine de “terörist” demeyi öğrenecektir.
GeliÅŸmedik biz kardeÅŸim... Memnunuz bu halimizden. Tembellik hakkımızı kullanıyoruz. Hayatı denizin kenarında güneÅŸi batırıp, doÄŸurarak yaÅŸamayı tercih ediyoruz. Åžehrimizi seviyoruz. Ãœnlü olup, çok para kazanmak gibi bir hırsımız yok bizim. Birilerinin uÅŸağı olacağımıza kendi çapımızda kendimizin efendisi oluyoruz. O nedenle kalıyoruz bu ÅŸehirde... Ä°zmir’i biz bu ÅŸekilde seviyoruz.
Ha bu arada; bu ülkenin en yüksek vergilerini ödeyen şehirlerden biri İzmir'dir. O vergilerden en az yararlanan şehir olsak da gıkımız çıkmaz, devlete borcumuzu öderiz paşa paşa... Bu nedenle faşist olabilirim.
Mustafa Kemal Atatürk çok önemlidir bizim için. Bu ülke de öyle... O nedenle de faşist olabiliriz.
Cumhuriyet Mitinglerine de gururla katıldık. Bak bu da faşistlik...
Bizim gibi düşünmeyeni, bizden olmayanı sevmeme gibi bir durumumuz hiç olmadı. Çünkü biz hepimiz birbirimizden çok farklıyız. Ama etnik kökenlerimizi it dalaşı gibi ortaya koymayız. Biz İzmirli'yiz. Severiz bu şehri... Değerlerimize sahip çıkarız. Asfalyalarımız atınca biraz hırçınlık yapabiliriz.
AyÅŸe BaÅŸak Kaban
[1/12/2009]
Hayatımı paylaştığım, sevdiğim adam bir Karadenizli. .. Anneden ve babadan. Tam bir Laz sizin anlayacağınız... En yakın arkadaşım Çerkez... Alt komşumuz Kürt... İki kat üstte, çok sevdiğim bir Ermeni oturuyor. Çocukluk arkadaşım Rum... Evin dördüncü kızı İpek, Yugoslav göçmeni...
Ve biz hepimiz Ä°zmirliyiz... Ve ben bir faÅŸistim.
Büyük ve renkli kocaman bir mozaik tabloyuz. İçimizden birimizin renkleri çıkarılsa o tablodan, genel görüntümüz bozulur, sessiz ve kör kalırız.
Yaklaşık bir haftadır son olaylardan sonra Ä°zmir’e Ä°zmirli'ye yapılan saldırıları okuyorum, dinliyorum.. . Kızıyor muyum? Hayır...
EleÅŸtiriyi yapanlar ne bu ÅŸehirden, ne de bu ÅŸehrin insanlarından haberdar... Ellerinde bir takım veriler, arada bir gelip kıyıdan kıyıdan izledikleri bizleri yazıyorlar. Yazmıyorlar aslında, ağır ve haksız bir eleÅŸtiri yaÄŸmuruna tutuyorlar. Ve hatta, tabir uygunsa, adeta “kin kusuyorlar”. Ä°ÅŸte ben de bu noktadan hareketle kızmıyorum onlara. Öylesine zavallılar ki, yazıları ile faÅŸizanlık yaptıklarının bile farkında deÄŸiller.
KardeÅŸim; öncelikle ÅŸunun altını çizelim. O gün bu ÅŸehrin sokaklarında olanlar bir sosyal patlamadır. Bunun tek sorumlusu da hükümettir. Üç beÅŸ oy kaygısıyla tamamen bir kılıf düzeneÄŸi ile sundukları o sözde “demokrasi açılımını” bu ÅŸehrin insanları yutmamıştır.
İzmirli yüzyıllardır, farklı etnik kimlikleri bağrına basmış, usul usul onları birbiri ile kaynaştırıp, bir arada yaşatmış bir topluluktur. Ama kimse kusura bakmasın bu şehrin denizinin dayandığı sırtında koca bir şehitlik yatmaktadır.
Vapurla bir yakadan öteki yakaya geçerken orada yatan genç bedenlerin ruhları sarar bu şehri. Acısı büyük anaların, gözyaşlarını içine akıtan şehit babalarının memleketidir İzmir. Yıllardır, köşedeki camiden kaç şehit cenazesini kaldırdığımızı kimse saymaya cesaret edemez.
O nedenle elin teröristini davul ve zurnayla karşılayıp, neredeyse kahraman ilan edeceklere elbette tepki gösterecektir. Kaldı ki; Ä°zmirliye “faÅŸist” diyen zihniyet önce PKK’ya “terör örgütü” , üyesine de “terörist” demeyi öğrenecektir.
GeliÅŸmedik biz kardeÅŸim... Memnunuz bu halimizden. Tembellik hakkımızı kullanıyoruz. Hayatı denizin kenarında güneÅŸi batırıp, doÄŸurarak yaÅŸamayı tercih ediyoruz. Åžehrimizi seviyoruz. Ãœnlü olup, çok para kazanmak gibi bir hırsımız yok bizim. Birilerinin uÅŸağı olacağımıza kendi çapımızda kendimizin efendisi oluyoruz. O nedenle kalıyoruz bu ÅŸehirde... Ä°zmir’i biz bu ÅŸekilde seviyoruz.
Ha bu arada; bu ülkenin en yüksek vergilerini ödeyen şehirlerden biri İzmir'dir. O vergilerden en az yararlanan şehir olsak da gıkımız çıkmaz, devlete borcumuzu öderiz paşa paşa... Bu nedenle faşist olabilirim.
Mustafa Kemal Atatürk çok önemlidir bizim için. Bu ülke de öyle... O nedenle de faşist olabiliriz.
Cumhuriyet Mitinglerine de gururla katıldık. Bak bu da faşistlik...
Bizim gibi düşünmeyeni, bizden olmayanı sevmeme gibi bir durumumuz hiç olmadı. Çünkü biz hepimiz birbirimizden çok farklıyız. Ama etnik kökenlerimizi it dalaşı gibi ortaya koymayız. Biz İzmirli'yiz. Severiz bu şehri... Değerlerimize sahip çıkarız. Asfalyalarımız atınca biraz hırçınlık yapabiliriz.
AyÅŸe BaÅŸak Kaban
[1/12/2009]