ZEYTİNYAĞLI ISPANAK




Bugünlerde yeni evlenen arkadaşlarıma tarif defterleri hazırlıyorum hediye olarak.Farkettim ki çok hora geçen bir hediye.Bu defterlerde de genelde bildik kolay yemekleri yazmaya çalışıyorum ki işleri kolaylaşsın. Ispanak yazarken fark ettim bunları neden sitede de yazmıyorum diye.
                 
Ispanak çok kolay görünen zahmetli bir yemektir. Pişirilmesi değil yıkanmasıdır asıl zahmeti.Bulaşık makinesinde yıkayanları bile gördüm.Efendim benim tavsiyem yıkanmış halde paketlileri var marketlerde onu alın.Yok devir ekonomi devri diyorsanız yıkarken kök kısımlarını kesin öylece büyük bir leğene bastırın.Bir kaç kez o suda durulayın zaten kumun dibe çöktüğünü göreceksiniz.En sonda sirkeli su da bastırıp bir saat kadar bekletin.
Yıkama faslından sonra geldik doğramaya.Ben yeşillikleri çok fazla doğrayıp öldürme taraftarı değilim bu yüzden birkaç parçaya elimle ayırmayı tercih ediyorum,tantanası biraz fazla oluyor gerçi.Ya da bir arkadaşım ayıkladığı ıspanakları ikiye ayırıp poşetlerle derin dondurucuya koyduğunu söylemişti.Ben de denedim geçenlerde,bu şekilde hem yeşil kalıyorlar hem de doğrama sorununuz olmuyor dondurucudan direk tencereye atarken kırıyorsunuz.
Yapılışı ise şöyle,
Tencereye 1-2 kaşık zeytinyağ koyuyorsunuz.Bir küçük soğanı ince ince kıyıp yağda bir çevirdikten sonra ıspanakları ilave ediyorsunuz.Ispanak kendi su saldığından ben su koyma yanlısı değilim.Altını yarıma kısıp pişiriyorsunuz.(Zaman veremiyorum ocağınıza göre 20 dk,yarım saat sürebilir.Pişen ıspanak nereden baksanız 1/4 ‘üne kadar iner ve koyu yeşile dönüşür,ayrıca pişmiş kokar.)Suyunu iyice çekmeden(kapatmadan 5 dk.kadar önce) bir avuç ince bulgur ilave edip karıştırın,bulgur yerine pirinçte ekleyebilirsiniz ama bulgur çok yakışıyor. Ispanağınız hazır.Sarımsaklı yoğurtla servis ederseniz daha güzel olur.Bulgurunu biraz fazla tutarsanız değişik bir meze olarak servis edebilirsiniz.
Afiyet olsun

maikedi

İzmirli... Atatürkçü.... Kafası hep karışık... Bunlargillerden... Anarşit... Akdenizli olmaktan gurur duyuyor .... Akdenizli olmak hayata karşı bir duruştur sanırım. Akdenizli olmak ; kanının deli akmasıdır, bağıra çağıra konuşmaktır, kalabalık aile sofralarıdır, kapı gıcırtısına oynamaktır, şarkılara ayakla ritm tutmaktır, zeytindir,zeytinyağıdır, teninin güneş yanığı rengini yıl boyu korumasıdır, güzel kızlardır, yakışıklı erkeklerdir, damak zevkidir, daha ötesi hayat zevkidir... Yani Akdenizli olmak bir ülkenin ötesinde bir iç denizin çevresinde yaşayan tüm insanların o deniz gibi rengarenk,kah huzurlu,kah deli dolu olmasıdır.Bir ülkeye değil bir denize kendini ait hissetmektir.

YOU MIGHT ALSO LIKE

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Translate