KÜLBASTI


Dün akşamın menüsü pesto soslu makarna ve marine edilmiş kuzu külbastıydı.Haftasonu sevgili dostum Sertan'a yaptığım ikea işkencesi sırasında aldığım beyaz tabaklarla fotoğraf çekeyim dedim.Fotoğrafçılıkda yavaş yavaş ilerlememe rağmen makro çekimlerde yemek apayrı bir alan.Yemek fotoğrafı çekmek çok sevdiğim çok keyif aldığım bir iş.Ama doğru ışık ayarlamak gerçekten zor.İlave flaş gereksinimi var ama tabi ki bende onlar yok.Mümkün olduğu kadar ışık alan yerlerde çekmeye çalışıyorum fotoğrafları.Kusurlarımı affedin diyorum şimdiden :)



Pesto'nun tarifini vermiştim daha önce.Şimdide külbastının tarifini vermek istiyorum.Etleri mutlaka marine etmeye çalışıyorum pişirmeden.İşinize yarayacağını umduğum bir bilgi vereyim.etleri marine etmek için öyle bir gün öncesinden işlem yapmak zorunda değilsiniz.Yarım saat öncesinden de etler marine edilebilir.O zaman malzemedeki şarabın yerini limon suyu almalı sadece.Şarap eti 24 saatte marine eder,limon suyu yarım saatte :)



Ben etleri bir gün önce bir çaybardağı zeytinyağı,yarım çaybardağı beyaz şarap,bir sarımsak(ince doğranmış) ,bir tatlı kaşığı diken kekik (biberiye benzeri kekik) 'ten oluşan sosta dolapta dinlendirdim.Ertesi gün biraz yağla tavada yaklaşık yarım saat kadar etleri kızarttım.(Et yarım kiloydu bu arada) kızarttığım tavada kalan etin yağına bir kaşık un serptim.Kısık ateşte unu kavurduktan sonra etin içinde olduğu marine sosunu ve bir bardak et suyunu tavaya ekledim.Bu tip soslar hem çok kolay hem çok lezzetli oluyor.Her tür tavuk ve etin suyuyla yapabiliyorsunuz çok farklı bir tat veriyor.Bu sosuda ilave ederek eti 10 dk. kadar fırında pişirdim.Ve üzerine sostan ilave ederek servis yaptım.Afiyet olsun.

maikedi

İzmirli... Atatürkçü.... Kafası hep karışık... Bunlargillerden... Anarşit... Akdenizli olmaktan gurur duyuyor .... Akdenizli olmak hayata karşı bir duruştur sanırım. Akdenizli olmak ; kanının deli akmasıdır, bağıra çağıra konuşmaktır, kalabalık aile sofralarıdır, kapı gıcırtısına oynamaktır, şarkılara ayakla ritm tutmaktır, zeytindir,zeytinyağıdır, teninin güneş yanığı rengini yıl boyu korumasıdır, güzel kızlardır, yakışıklı erkeklerdir, damak zevkidir, daha ötesi hayat zevkidir... Yani Akdenizli olmak bir ülkenin ötesinde bir iç denizin çevresinde yaşayan tüm insanların o deniz gibi rengarenk,kah huzurlu,kah deli dolu olmasıdır.Bir ülkeye değil bir denize kendini ait hissetmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Translate