UN KURABİYESİ




Un kurabiyesi çocukluğumdan beri en sevdiğim şeylerden biri olmuştur.Eh yapılması da farz olan...
Malzemeler şöyle: 1 çay bardağı pudra şekeri, 1/2 paket margarin, 1 çay bardağı zeytinyağı, 1/2 aket kabartma tozu (sakın daha fazla koymayın tadını bozuyormuş) ve aldığı kadar un. Efendim tüm malzemeleri karıştırdıktan sonra katı bir hamur yapıyorsunuz. Şöyle söyleyeyim annem bana bulgur gibi elinde dağılacak hamur ve onları sen kurabiye haline getirirken birleştireceksin dedi. Aynen bu mantıkla hareket ettim bende. Sanırım 3 bardak civarı un koydum. Hamur elinizde artık toplanmayan bir hale geliyor. Yani onu toplamak için bir çaba harcıyorsunuz ve yoğurma kabında tek parça olarak durmuyor. Bu tip kurabiyeler yaparken hamuru çok iyi yoğurmak gerektiğini okumuştum bir yerde ve bu yüzden en az 10 dakika hamurla teşvik' i mesai ettik. Daha sonra hamurdan avuçiçi kadar parçalar koparıp onları kesme tahtasının üzerinde kalınca şeritler haline getirdim ve iki parmak kalınlığında kestim bu hamurları. Üzerini de çatalla bastırarak klasik un kurabiyesi şeklini verdim. Altına yağlı kağıt serdiğim fırın tepsisine bitişik nizam yerleştirdim. (Yerleştirirken Furkan'ın yardımlarını gözardı edemem. O olmasa bir tepsiye sığdıramazdık kurabiyeleri :) Fırını tepsiyi koyarken yakıyorsunuz ve hafif pembeleşene kadar pişiriyorsunuz. (175 derecede ) Kurabiyeler soğuduktan sonra onları pudra şekerine bulayıp servis yapıyorsunuz ve pekte güzel oluyorlar.

maikedi

İzmirli... Atatürkçü.... Kafası hep karışık... Bunlargillerden... Anarşit... Akdenizli olmaktan gurur duyuyor .... Akdenizli olmak hayata karşı bir duruştur sanırım. Akdenizli olmak ; kanının deli akmasıdır, bağıra çağıra konuşmaktır, kalabalık aile sofralarıdır, kapı gıcırtısına oynamaktır, şarkılara ayakla ritm tutmaktır, zeytindir,zeytinyağıdır, teninin güneş yanığı rengini yıl boyu korumasıdır, güzel kızlardır, yakışıklı erkeklerdir, damak zevkidir, daha ötesi hayat zevkidir... Yani Akdenizli olmak bir ülkenin ötesinde bir iç denizin çevresinde yaşayan tüm insanların o deniz gibi rengarenk,kah huzurlu,kah deli dolu olmasıdır.Bir ülkeye değil bir denize kendini ait hissetmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Translate