inadına sevmek

Ben onu ilk ne zaman gördüm hiç fikrim yok.Ama kalbime ilk düştüğü anı dün gibi hatırlıyorum.Klavyenin üzerinde dans ederken parmakları beni çok uzaklarda hiç bilmediğim şehirlere götürmüştü...Her adımımla boşalan bir şehre...O olmazsa bomboş kalacağımın ilk işaretiymiş bilemediğim 18 yaşımın çocuk telaşıyla.
Koridorda bir gün "Sus artık iç sesim "demişti bana ya dünyalar benim olmuştu.O kadar tuhaf bir bağ vardı aramızda...Hiç onun olamayacak,hiç onunla olamayacak bir iç sestim ben...Birgün onun da beni sevdiğini öğrendiğim de herşey için çok geçti...Çok geç...
Aradan yıllar ,yollar, bir sürü insanlar geçti...Aramıza giren bunca zaman sadece onu benden ırağa düşürmekle kalmadı gönlünü de benden çok uzaklara götürdü.Ama bu gece onsuzluğun milyonuncu gecesinde içimden iyi ki sevmişim seni geçiyor sadece...

maikedi

İzmirli... Atatürkçü.... Kafası hep karışık... Bunlargillerden... Anarşit... Akdenizli olmaktan gurur duyuyor .... Akdenizli olmak hayata karşı bir duruştur sanırım. Akdenizli olmak ; kanının deli akmasıdır, bağıra çağıra konuşmaktır, kalabalık aile sofralarıdır, kapı gıcırtısına oynamaktır, şarkılara ayakla ritm tutmaktır, zeytindir,zeytinyağıdır, teninin güneş yanığı rengini yıl boyu korumasıdır, güzel kızlardır, yakışıklı erkeklerdir, damak zevkidir, daha ötesi hayat zevkidir... Yani Akdenizli olmak bir ülkenin ötesinde bir iç denizin çevresinde yaşayan tüm insanların o deniz gibi rengarenk,kah huzurlu,kah deli dolu olmasıdır.Bir ülkeye değil bir denize kendini ait hissetmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Translate