kelimeler

yarıda kalmış aşkların hesapları içinde


denizlere açıldı içimizden biri

niçin gittiğini söylemeden.

doyulmamış arzularla doluydu yelkenleri

yıpranmış kelimelerin verdiği güvenden.



her an bir yeni su vardı,

her yeni suda bir yeni an.

deniz,dalgalarıyla gösteriyordu dışından

yaşananla düşünülenler arasındaki farkı.

bitmeyordu köpüklerle renkler

bir başka damlada,bir başka ışıkta başlamadan.



gözlerin önünde bir oyun,ardında bir oyun.

dışında ne varsa yeni,ne varsa gerçek.

yeni manzaralarla gelen yeni duygular

hani,eski kelimelerle olmasa

insanın ömrünce devam edecek.

gözlerin önünde bir oyun,ardında bir oyun.



anladı,ölmekle yaşamanın birleştiği noktada

yeni rüzgarlarla esen yeni korkulara

yeniliklerini bağışlamayan kelimelerin

nasıl düşman sığınaklar halinde direndiğini.



anladı,bütün olmuşlarla olanların

ve bütün olacakların

o kelimelerin içinde

kendisine varmadan eskidiÄŸini.



Özdemir Asaf

maikedi

İzmirli... Atatürkçü.... Kafası hep karışık... Bunlargillerden... Anarşit... Akdenizli olmaktan gurur duyuyor .... Akdenizli olmak hayata karşı bir duruştur sanırım. Akdenizli olmak ; kanının deli akmasıdır, bağıra çağıra konuşmaktır, kalabalık aile sofralarıdır, kapı gıcırtısına oynamaktır, şarkılara ayakla ritm tutmaktır, zeytindir,zeytinyağıdır, teninin güneş yanığı rengini yıl boyu korumasıdır, güzel kızlardır, yakışıklı erkeklerdir, damak zevkidir, daha ötesi hayat zevkidir... Yani Akdenizli olmak bir ülkenin ötesinde bir iç denizin çevresinde yaşayan tüm insanların o deniz gibi rengarenk,kah huzurlu,kah deli dolu olmasıdır.Bir ülkeye değil bir denize kendini ait hissetmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Translate