...

ne yapsam içimde bir sen büyüyor...

her sabah sana uyanıyorum yanlış bir şehirde
sen bana uyanıyorsun rüyalarından...
elimi uzatsam,
senin yüzüne dokunuyorum aynadan,
aynadan elini uzatsan,
yüzüm parmak uçlarında...
kendim kadar uzaksın bana
kendin kadar yakınım sana...
günde on iki kez aynı yerde buluşan
ama asla tam tamına birbirine kavuşamayan akrep ve yelkovan gibiyiz...
öyle apayrı
öyle bir gibiyiz...

maikedi

İzmirli... Atatürkçü.... Kafası hep karışık... Bunlargillerden... Anarşit... Akdenizli olmaktan gurur duyuyor .... Akdenizli olmak hayata karşı bir duruştur sanırım. Akdenizli olmak ; kanının deli akmasıdır, bağıra çağıra konuşmaktır, kalabalık aile sofralarıdır, kapı gıcırtısına oynamaktır, şarkılara ayakla ritm tutmaktır, zeytindir,zeytinyağıdır, teninin güneş yanığı rengini yıl boyu korumasıdır, güzel kızlardır, yakışıklı erkeklerdir, damak zevkidir, daha ötesi hayat zevkidir... Yani Akdenizli olmak bir ülkenin ötesinde bir iç denizin çevresinde yaşayan tüm insanların o deniz gibi rengarenk,kah huzurlu,kah deli dolu olmasıdır.Bir ülkeye değil bir denize kendini ait hissetmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Translate