weeping eyes eşliğinde

Adam ağlıyordu…

Gözyaşları akıp giden yağmura karışıyordu…

Kadın ağlıyordu …

Gözyaşları akıp giden yağmura karışıyordu.

Adam ve kadın ağlıyordu…

Sevdaları akıp giden yağmura karışıyordu…

....

Sevdalı yağmur mazgallardan suya karıştı,
Denize ulaştı bir martıya dokundu,
Martı denize aşık oldu...
Nehre ulaştı,
Sevdalı bir damla bir balığa bulaştı,
Balık nazlı nazlı salınan söğütlere aşık oldu...
Aşık yağmur ,
Dokunduğu her yere aşkı bulaştırdı...
Eskiler böyle bir masal söylediler..
Bende anlattım...
Derler ki şimdi kim aşık olsa,içtiği suya bakın...O adamla kadının gözyaşından bir parça vardır mutlaka...

NOT:Sevgili arkadaşlarıma...siz biliyorsunuz kendinizi...

maikedi

İzmirli... Atatürkçü.... Kafası hep karışık... Bunlargillerden... Anarşit... Akdenizli olmaktan gurur duyuyor .... Akdenizli olmak hayata karşı bir duruştur sanırım. Akdenizli olmak ; kanının deli akmasıdır, bağıra çağıra konuşmaktır, kalabalık aile sofralarıdır, kapı gıcırtısına oynamaktır, şarkılara ayakla ritm tutmaktır, zeytindir,zeytinyağıdır, teninin güneş yanığı rengini yıl boyu korumasıdır, güzel kızlardır, yakışıklı erkeklerdir, damak zevkidir, daha ötesi hayat zevkidir... Yani Akdenizli olmak bir ülkenin ötesinde bir iç denizin çevresinde yaşayan tüm insanların o deniz gibi rengarenk,kah huzurlu,kah deli dolu olmasıdır.Bir ülkeye değil bir denize kendini ait hissetmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Translate