Hayaller ve Hedefler...

Sayın hocam :)Ahmet Şerif İzgören bir süredir şirketimiz çalışanlarına ekibi ile birlikte bir eğitim programı uyguluyor.Programın son bacağı hevesle beklediğim 'Avuvundaki Kelebek " eğitimiydi.Şerif bey'in adını ilk duyma nedenim sevgili Ümit'ti.İlk okuduğum kitabıysa "Şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır." oldu.Sonra tüm kitaplarını okudum.itiraf ediyorum bir iki kez.Çünkü bende o kitabında bahsettiği amerikan kişisel gelişim kitaplarını alıp ilk 50 sayfasından sonrasını okuyamayanlardandım...Ki bu apayrı bir konu.

Şimdi bahsetmek istediğim bu eğitimin konusunun bir parçasıydı.Hayaller ve Hedefler.Hayallerinize mümkünse ulaşmayın diyordu hocamız ama hedefler koyun ve onlara ulaşmak için çaba harcayın.Yoksa hayatınızın pek anlamı olmaz ...Diyordu ki :

"Zor günlerinizde size yol gösteren,sizi ayakta tutan,yaşama sevinci veren hayallerinizdir.

Çabalarınızın sonuca ulaşmasını sağlayan şey hedef belirlemenizdir;kişiliğiniz,olumlu düşünceniz,yaratıcılığınız ve mücadele ruhunuzdur."

Hedefleriniz

tatmin edici

ortak

mantıklı

belirgin

ulaşılabilir

limit konulmuÅŸ

sınırları çizilmiş olmalı "
Bir an dönüp bakıyorum geçmişe hayatım boyunca bir yığın hayalim olmasına rağmen hedefim olmadığını farkediyorum."Sus" diyorum içimden kendime, kimse anlamasın...Belki bu yüzden kendimi çoğu zaman rüzgarın önünde bir yaprak gibi hissediyorum.

Sonunda benim bir hedefim var:Ben aşcı olmak istiyorum.Daha belirginleştirelim WMSA tarafından verilen profesyonel aşcılık eğitimi,akabinde ALMA'da italyan Mutfağı Uzman Şef eğitimi ,İtalya'da 5 ay staj...:)))İşte sonunda alacağım sertifika...













ve burasıda okul.
http://www.alma.mastercucina.it/

Ä°talya bekle beni...

Sonrasımı...Bilmiyorum.Bu en az 2 yıllık bir serüven.Ama aramızda kalsın en çok Cunda'da bir restoran istiyorum...neden olmasın :)))

Hedeflerinize ve hayallerinize şans tanıyın...
Hayal kurun....
Hiçbirşey kaybetmezsiniz...

maikedi

İzmirli... Atatürkçü.... Kafası hep karışık... Bunlargillerden... Anarşit... Akdenizli olmaktan gurur duyuyor .... Akdenizli olmak hayata karşı bir duruştur sanırım. Akdenizli olmak ; kanının deli akmasıdır, bağıra çağıra konuşmaktır, kalabalık aile sofralarıdır, kapı gıcırtısına oynamaktır, şarkılara ayakla ritm tutmaktır, zeytindir,zeytinyağıdır, teninin güneş yanığı rengini yıl boyu korumasıdır, güzel kızlardır, yakışıklı erkeklerdir, damak zevkidir, daha ötesi hayat zevkidir... Yani Akdenizli olmak bir ülkenin ötesinde bir iç denizin çevresinde yaşayan tüm insanların o deniz gibi rengarenk,kah huzurlu,kah deli dolu olmasıdır.Bir ülkeye değil bir denize kendini ait hissetmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Translate