ACI

Ä°nsan oÄŸlu acıya ne kadar uzaktadır hiç düşündünüz mü? Aslında herkesin kendi yüreÄŸinin mesafesiyle alakalı bir durum.Acı sizi sevdiÄŸiniz biriyle vurmadığı sürece baÅŸkalarının acısına dışarıdan bakarsınız.Biraz yüreÄŸiniz burkulur o kadar.Bu yüzden bu kadar söz var bu konuda dilimizde “AteÅŸ sadece düştüğü yeri yakar.” Kendiniz 3. sayfa haberi olmadan 3. sayfa haberi olmuÅŸ insanları anlamamız mümkün deÄŸil.Sevinç sanki daha kollektif bir duygu.Ama acı...Acı önce yakınlarındakini yakarak büyüyen bir alev.Ä°ÅŸte biz yine son bir kaç gndür bu tip kollektif bir acıyı yaşıyoruz yine.Küçücük çocukların ,annelerin fotoÄŸrafları var gazete de..Ve yine içimiz yanıyor.Ve yine içimizde bir ÅŸarkı:
"Bir büyük gözaltı hayatımız
Ölü çocuklar coğrafyasında
Kayıplar destanı hikayemiz
Melekler anaların dilsiz yasında"

Ve Tanrının gözyaşları dinmiyor...

maikedi

İzmirli... Atatürkçü.... Kafası hep karışık... Bunlargillerden... Anarşit... Akdenizli olmaktan gurur duyuyor .... Akdenizli olmak hayata karşı bir duruştur sanırım. Akdenizli olmak ; kanının deli akmasıdır, bağıra çağıra konuşmaktır, kalabalık aile sofralarıdır, kapı gıcırtısına oynamaktır, şarkılara ayakla ritm tutmaktır, zeytindir,zeytinyağıdır, teninin güneş yanığı rengini yıl boyu korumasıdır, güzel kızlardır, yakışıklı erkeklerdir, damak zevkidir, daha ötesi hayat zevkidir... Yani Akdenizli olmak bir ülkenin ötesinde bir iç denizin çevresinde yaşayan tüm insanların o deniz gibi rengarenk,kah huzurlu,kah deli dolu olmasıdır.Bir ülkeye değil bir denize kendini ait hissetmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Translate