Sana Mektuplar-75 gün sonra


Sesini ilk duyduğumda karar verdim aslında sana kendimi anlatmaya. Hemen hiç tanımadığım birini ruhumun gizli köşelerine alacak, orada beni ben yapan ve beni benden uzaklaştıran hayatla tanıştıracaktım...Sana hem gurur duyduğum ,hem de nefret ettiğim kendimi gösterecektim. Hayatımda ilk kez birine yani sana dürüst olacaktım.Taktığım milyonlarca maskeyle değil çırılçıplak ve sadece kendim olarak gelecektim................................Birgün ,senin yanında ,senin sözcüklerinle içimdeki o bitmez boşluk tamamlanacaktı.İlk kez bir sabaha kendimi eksik hissetmeden uyanacaktım.Fıratın suyu iyi edecekti hayat denizinin açtığı yaraları.

maikedi

İzmirli... Atatürkçü.... Kafası hep karışık... Bunlargillerden... Anarşit... Akdenizli olmaktan gurur duyuyor .... Akdenizli olmak hayata karşı bir duruştur sanırım. Akdenizli olmak ; kanının deli akmasıdır, bağıra çağıra konuşmaktır, kalabalık aile sofralarıdır, kapı gıcırtısına oynamaktır, şarkılara ayakla ritm tutmaktır, zeytindir,zeytinyağıdır, teninin güneş yanığı rengini yıl boyu korumasıdır, güzel kızlardır, yakışıklı erkeklerdir, damak zevkidir, daha ötesi hayat zevkidir... Yani Akdenizli olmak bir ülkenin ötesinde bir iç denizin çevresinde yaşayan tüm insanların o deniz gibi rengarenk,kah huzurlu,kah deli dolu olmasıdır.Bir ülkeye değil bir denize kendini ait hissetmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Translate